COVID-19’un İş Gücündeki Kadınlar Üzerindeki Yıkıcı Etkisi
Kadınların İş Gücünden Eşi Benzeri Görülmemiş Bir Şekilde Ayrılması
Eylül ayında, 865.000’den fazla kadın, ırksal ve sınıf farklılıkları arasında önemli eşitsizlikler olmak üzere, iş gücünden ayrıldı. Bu ayrılma, ABD tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir durum ve uzmanlar, bu krizin büyüklüğünü açıklamak için tarihsel paraleller aramaktadır.
Çocuk Bakımı Krizi, Kadınların İstihdam Zorluklarını Artırıyor
Pandemi, kreşlerin kapatılması ve okulların sanal eğitime geçmesiyle ezici bir çocuk bakımı krizi yarattı. Bu yük, geleneksel olarak çocuk bakımı sorumluluklarının çoğunluğunu üstlenen kadınlara orantısız bir şekilde düştü. Birçok kadın, aynı zamanda evde artan çocuk bakımı taleplerini yönetirken çalışmaya devam etmenin imkansız olduğunu fark etti.
Cinsiyet Maaş Farkı ve İşyeri Ayrımcılığı
Çocuk bakımı krizini daha da kötüleştiren, kalıcı cinsiyet maaş farkıdır. Kadınlar genellikle erkeklerden daha az kazanır, bu da onların çalışma saatlerini azaltmalarını veya çocuk bakımı ve diğer ev sorumluluklarını yerine getirmek için iş gücünden tamamen ayrılmalarını mali açıdan daha avantajlı hale getirir.
İşyeri ayrımcılığı da kadınların iş gücünde yetersiz temsil edilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. 2017 Pew Araştırma Merkezi anketinde, her on kadından dördünün, terfilerde veya önemli görevlerde geri bırakılmak gibi cinsiyete dayalı işyeri ayrımcılığına maruz kaldığı tespit edildi.
Siyah ve Diğer Irktan Kadınlar Üzerindeki Etkisi
COVID-19 kaynaklı iş kayıplarından özellikle renkli kadınlar etkilendi. Ağustos ve Eylül ayları arasında 324.000 Latin kökenli kadın ve 58.000 siyah kadın iş gücünden ayrıldı. Bu kadınlar, tarihsel eşitsizlikler, sınırlı fırsatlar ve düşük ücretler dahil olmak üzere istihdamda birçok engelle karşı karşıyadır.
Kadınlar ve Ekonomi Açısından Uzun Vadeli Sonuçlar
Pandemi sırasında iş gücünden ayrılan kadınların kariyerlerinde uzun vadeli hasarlarla karşılaşmaları muhtemeldir. Kıdemlerini kaybedebilir, terfileri kaçırabilir ve kazanç potansiyellerinde düşüş yaşayabilirler. Bu durum, kadınların ekonomik güvenliği ve genel refahı üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olacaktır.
Ayrıca, kadınların iş gücünden ayrılması, ekonomi için daha geniş sonuçlar doğurmaktadır. Kadınlar, iş yerine değerli beceri ve bakış açıları getirir ve yoklukları inovasyonu ve ekonomik büyümeyi engelleyecektir. Daha çeşitli şirketler daha iyi performans gösterir ve kadınları kenarda bırakarak, ekonomiyi onların katkılarından mahrum bırakıyoruz.
Tarihi Bağlam ve Devam Eden Mücadele
COVID-19 pandemisi, genellikle kadınlar tarafından yapılan, ekonomiyi desteklemede ev işinin oynadığı kritik rolü vurguladı. Tarihsel olarak, kadınlar ve kız çocukları, erkeklerin ücretli iş gücüne daha tam olarak katılmasını sağlayan, çoğunlukla ücretsiz çocuk bakımı ve ev işlerinden sorumlu olmuştur.
Mevcut kriz, bu sistemin kırılganlığını ve kadınların işyerindeki deneyimlerini şekillendiren eşitsizlikleri ele alma ihtiyacını ortaya koymuştur. Zorluklara rağmen, kadınlar nesillerdir eşitlik ve adalet için mücadele ediyor ve mücadeleleri bugün de devam ediyor.
Eylem Çağrısı
COVID-19 pandemisi, toplumumuzdaki fay hatlarını hem ortaya çıkardı hem de derinleştirdi. Tarihimizi şekillendiren karmaşık ırk, sınıf ve cinsiyet eşitsizlikleri ağını ele almanın kolay bir yolu yoktur. Ancak, işyerinde eşitlik mücadelesinde ısrarcı olmalıyız.
Uygun fiyatlı çocuk bakımına yatırım yaparak, cinsiyet maaş farkını ele alarak ve işyeri ayrımcılığını ortadan kaldırarak, herkes için daha adil ve eşitlikçi bir toplum yaratabiliriz. Kadınlar her zaman iş gücünün ayrılmaz bir parçası olmuştur ve katkıları, ulusumuzun başarısı için gereklidir.